YİNE ALİAĞA, YİNE GEMİ SÖKÜM, YİNE ŞAİBELİ BİR GEMİ! MÜCADELE DEVAM EDİYOR...
YİNE ALİAĞA, YİNE GEMİ SÖKÜM, YİNE ŞAİBELİ BİR GEMİ
MÜCADELE DEVAM EDİYOR
Aliağa yıllardır sanayi tesisleri ve gemi söküm tesislerinin yarattığı kirlilik ve yaşam sorunları ile mücadele ediyor.İzmir Aliağa’ da yerleşik gemi söküm tesisleri için yıllardır uyarılarda bulunuyor, tehlikeye dikkat çekiyor ve yaşamımız için, kent için, çevre ve halk sağlığı için mücadele ediyoruz.
Aliağa’da söküm için gelen gemilerin isimleri değişse de gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler ile birlikte sorun büyümeye devam ediyor.
Uluslararası ve ulusal mevzuat, teknik yeterlilikler, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere ilgili diğer kurumlar tarafından yurtdışından gelen gemilerin notifikasyon süreci, gemi sökümü, atık yönetimi sürecine ilişkin izin ve lisansları verilen, denetime tabii olan tesislerde yapılan uygulamaların kağıt üzerinde kaldığı örnekleri Otopan, Ethan, Kuito, Sao Paolo Gemileri ile yaşamıştık. Kuito ve Ethane gemilerinde hukuki süreç devam ederken gemi söküm işlemleri tamamlanmıştı.
Sao Paulo Gemisi ile ilgili yürüttüğümüz mücadelede ise İzmir İçin başarılı olmuş, gemiyi ülkemize sokmamıştık. İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu Grubu; İzmir Büyükşehir Belediyesi, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, DİSK, KESK, Sendikalar, Kent Konseyleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve çevre platformları olarak İzmir Emek Demokrasi Güçleri sekreteryasında yürüttüğü çalışmalar ile kentin her bölgesinde, ulusal ve uluslararası ölçekte eylemlilik çalışmaları yapan her bir paydaş ile örgütlü bir mücadele yürütmüştük. Bünyesinde barındırdığı bütün tehlikeli maddelerle yüzen bir zehirli atık olan Sao Paulo gemisinin, ülkemize girişinin engellenmesi ve geri dönmesi için miting, imza kampanyaları, nöbet, açıklama vb bir çok etkinlik gerçekleştirmiş, Sao Pauloyu göndermeyi başarmıştık.
Ancak Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’nde mevcut koşullarda gemi sökümü devam ediyor.Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde parçalanan Hollanda menşeili iki geminin tehlikeli atık envanteri raporu bildirilmeden gönderildiği ve Rotterdam Mahkemesi tarafından geminin sahibi şirkete ve iki şirket yöneticisine ceza verildiği haberi basında yer aldı. Geçtiğimiz aralık ayında Avrupa Komisyonu tarafından iş sağlığı güvenliği önlemlerinin alınmaması ve çevreye zarar verme gerekçesi ile İzmir Aliağa’da faaliyet gösteren iki tersaneyi, Onaylı Gemi Geri Dönüşüm Listesi'nden çıkardığı basında da paylaşıldı.
Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin tabi olduğu Avrupa Birliği Yasal Mevzuatı ile Türkiye’de uygulanan yasal mevzuat karşılaştırıldığı zaman Türkiye’deki yasal mevzuatın yetersiz kaldığı adeta gemi geri dönüşüm tesislerinin çevreyi ve doğayı katletmesinde bir sakınca olmadığı ve denetimlerin şeklen yapıldığı “kanun üstünde” bir bölge statüsü kazandığı görülmektedir.
Yaşanan örnekler gemi sökümleri ile ilgili işlemlerin yasal mevzuata uygun olarak gerçekleşmediğini, denetimlerin yetersiz kaldığını göstermekte, söylemlerimizi ve kaygılarımızı doğrulamaktadır.
Nae Sao Paulo gemisi ile ilgili Gemi Koordinasyon Grubu olarak uluslararası platformlarla birlikte verilen ortak mücadele sonucunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen izinler kaldırılmış, gemi Brezilya Çevre Bakanlığı tarafından geri çağrılmıştır. Ancak içerdiği asbest, tehlikeli ve radyoaktif atıklar ile bütünü ile bir tehlikeli atık olan gemi; Gemi Brezilya hükümetinin kabul etmemesi sonuca okyanusta batırılmıştır.Uluslararası ölçekte ses getiren, tüm bileşenler ve katkı koyanlar ile yürüttüğümüz toplumsal mücadelesonucu ülkemize giremeyen gemi okyanusta batırılmak ekolojik yıkıma neden olan kara bir leke olarak hatırımızdadır. Mücadelenin başarıya ulaşmaması halinde geminin Aliağa’da sessiz sedasız sökülmüş olacağı gerçeğini unutmamak gerekmektedir.
Bugün yine söküm için Aliağa’ya doğru yola çıktığı belirtilen Fransız kablo döşeme gemisi RaymondCroze ile ilgili benzer iddialarla karşı karşıyayız.
Adı “RaymondCroze”, Fransız bayraklı, Sahibi Fransız şirket “Orange” . Geminin 18 Aralık'ta Toulon limanından ayrıldığı ve "SeaVanquish" römorkörü ile 27-12-2023 tarihinde Aliağa'ya ulaşacağı bilgisine sahibiz.Geminin, Asbestin Fransa'da gemi inşa endüstrisinde hala yaygın olarak kullanıldığı 80'li yılların başında Fransa'da inşa edildiğini, o dönemde Fransa'da inşa edilen gemilerin hepsinin asbest içeren boyayla (Bitulatex) kaplandığını biliyoruz. Dolayısı ile geminin bütünü ile tehlikeli atık olması ile birlikte, geminin her yerinde asbest kullanıldığı gemiye ait Tehlikeli Madde Envanter Raporunda (IHM) da doğrulanıyor. Gemide 5.000 m²'den fazla alanda asbestli boya olma ihtimali olmasına karşın, İHM de boya numunesi alınmamış olması soru işaretlerini büyütüyor.
Biz bu süreci, bu gemiyi, bu iddiaları ilk kez yaşamıyoruz. Daha önce de Otopan, Kuıto, Ethan, Sao Paulo ve nicelerinde olduğu gibi yine bir atık gemi ve ülkemizin atık çöplüğü olduğu gerçeği ile mücadele ediyoruz.
Aşağıdaki sorularımızı tıpkı daha önceki mücadelelerimizde olduğu gibi tekrar soruyor, cevaplarını bilgi ve belgeleri ile ilgili yetkili kurumlardan bekliyoruz.
- Gemi ile ilgili Tehlikeli Madde Envanter Raporu bulunmakta mıdır?
- Geminin notifikasyon onayı var mıdır?
- Gemi Aliağa’ya gelmeden önce gas free belgesi sunulmuş mudur?
- Gemiye ilişkin söküm izni verilmiş midir?
- Radyasyon ölçümü yapılmış mıdır? Sonuçları nelerdir?
- Geri dönüşümveatık bertaraf süreçlerine ilişkinplanlarsunulmuşmudur?
- Gemideboyalarınpotansiyelolarakasbestiçerdiğihakkındasökümtesisibilgilendirilmişmidir?
- Bakanlıkveilgilikurumlartarafındanatıkiçeriğivemiktarıileilgilideğerlendirmevedenetimyapılmışmıdır
- Söküm işlemleri safhasında alınacak çevresel önlemler nelerdir?
- İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler nelerdir?
Sorularımızın cevapları verilmeden, kamuoyu ile paylaşılmadan yapılacak her türlü çalışmaya dair mücadelemizi büyüteceğimizi bir kez daha tekrarlıyoruz.
1960’lı yıllara kadar balıkçılık ve tarımla geçinen bir sahil kasabası olan Aliağa’nın Sanayi Bölgesi ilan edilmesinden bugüne geldiğimiz süreçte; bölgede giderek büyüyen petrokimya tesisleri, demir çelik tesisleri, bu tesislere hammadde sağlayan gemi söküm tesisleri yan sanayiler ile ağır sanayi, İzmir Kenti bütününde çevre ve halk sağlığını tehdit eden yaşam sorunlarına dönüşmüştür.
Aliağa Bölgesinin çevresel yük ve kirlilik taşıma kapasitesinin aşılmış olduğu bilimsel ve kurumsal raporlarla defalarca ortaya konmuş, son olarka İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen TUBİTAK ve Ege Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü ortaklığında yapılan çalışma ile gerçekleştirilen Mevcut Durum tespitinde bilimsel veriler ve güncel ölçümler ile kirlilik bir kez daha ortaya konmuştur.
Türkiye'nin tek gemi söküm tesisinin bulunduğu yer olan Aliağa, hem de ağır sanayinin bulunduğu bölge olması nedeniyle çok hassas bir bölgedir ve kapasitesini doldurmuş durumdadır. Bu nedenle özel işletim koşullarının gerekli olduğu bir yerdir. Bu nedenle de şeffaf, çalışan sağlığı, çevre ve halk sağlığı ile doğayı koruyan bir perspektifle süreç yürütülmelidir. Yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmaması için, gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, hem gemi söküm tesislerinin hem de tüm Aliağa'da bulunan ağır sanayi tesislerinin işletim koşulları etkin bir şekilde denetlenmelidir. Ayrıca kapasite artışı ve yeni tesislerin açılmasına izin verilmemelidir. Aliağa’da çevresel mevzuata aykırı işlem yapan, çevre ve halk sağlığı sorunu yaratan işletmelerde gemi sökümüne son verilmelidir. Gemi Sökümü sürecinin bilimsel ve teknik değerlendirmeleri ile etkin bir kamusal denetimle yürütülmesi için gerekli çalışmaların ivedilikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
İzmir’de meslek odaları, sivil toplum örgütleri, yaşam savunucuları; Gemi Söküm Tesislerinde gerçekleştirilen usulsüz işlemler, çevre ve halk sağlığını tehdit eden, sektör emekçilerinin yaşamına mal olan usulsüz işlemler ve uygulamalara karşı, ülkemizin ve Aliağa’nın atık çöplüğü haline gelmemesi mücadelesine vazgeçmeden devam ediyoruz.
Aliağa bölgesindeki gemi söküm çalışmaları başta olmak üzere, kentte insan ve çevre sağlığını tehdit eden tüm çalışmaların bilime, hukuka, kamu ve çevre sağlığına uygun hale getirilmesi nihai hedefi ile kararlılığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.
İZMİR GEMİ SÖKÜM KOORDİNASYONU